Kitap tanıtım

Şahin Bal | Kur’an Çevirisinde Yeni Bir Yaklaşım

Kitabın adından da anlaşılacağı gibi, önceki dönemlerde pek çok çeviri çalışması yapan Mehmet Hakkı Suçin Kur’an-ı Kerim çevirisinde değişik bir yaklaşım denemiştir. Zira elimizdeki meallere baktığımız zaman hazırlayıcıları tarafından sözcük ve kavram anlamlarını Türkçeye aktarma konusunda bazı tasarruf farklılıkları görülüyorsa da gerek biçem gerekse yöntem açısından hepsinin neredeyse aynı olduğu göze çarpmaktadır. Değişik münasebetlerle ülkemizde nağmeli bir biçimde Arapça olarak okunan Kur’an’ın ifadelerindeki şiirsellik Arapça bilmeyenlerce dahi fark edilebilmektedir. Mealciler genel anlamda Kur’an ifadelerindeki şiirsel ahengi Türkçeye aktarmada eksik kalmışlardır.

Suçin, “Amme Cüzü Çevirisi” olarak hazırladığı bu çalışmada özellikle Mekke döneminde inen surelerin yüksek şiirsel temposunu ve estetiğini dilimize aktarmaya özen göstermiştir. Çeviri kuramlarına vakıf olan Suçin’in çalışmasının genelinde “eş etki” konusunda duyarlı davrandığı söylenebilir. Eş etki bir dilde var olan bir sözcüğün ya da yapının hedef dile aktarıldığında ait olduğu dildekine benzer bir anlamsal etki göstermesi beklentisidir. Hedef dilde bu anlamsal etkiyi oluşturabilmek için aktarılacak sözcük ve ifadeyi karşılarken ifadelerde ve üslupta seçicilik gerekir. Suçin’in çalışmasında bu seçiciliği görebiliyoruz. Suçin’in eş etki duyarlılığını sure çevirilerine yansıtması meal çalışmasıyla ilgilenenler için önemli bir dikkat çekme olarak nitelendirmek gerekir. Bütün bunların yanı sıra Suçin, Kur’an ifadelerini Türkçeye çevirirken seçtiği Türkçe karşılıklarla eş etki konusunda çoğu yerde başarılı bir performans sergilemiştir. Örneğin Tekvir Suresi’nin ilk ayetlerinin çevirisindeki üslup oldukça farklı ve başarılıdır.

Güneş karanlığa gömüldüğünde
Işıklarını yitirdiğinde yıldızlar
Hareket halinde olunca dağlar
Gözden düştüğünde
Binmeye kıyılamayan binekler
Toplandığında vahşi hayvanlar
Denizler fokur fokur kaynadığında
(…)

Ayrıca kitapta sure isimlerinin Türkçeleştirilmesi çeviriyi farklı kılan bir başka etkendir. Surelerin çevirisi okunduğu zaman hissedilen estetik Kur’an’a meraklı okurlar için hem ilgi çekici hem de teşvik edici bir mahiyettedir.

Suçin’in çalışmasında yeni olan başka bir anlayış daha göze çarpmaktadır; o da çevirinin ayet ayet değil sure bütünlüğü esasına göre bir yol izlenerek yapılmasıdır. Klasik meallerin hepsinde oturmuş bir yöntem olan ayet ayet ya da cümle cümle çeviri yaygın olmasına karşın ciddi eksiklikler ve riskleri barındırmaktadır. Çünkü Kur’an metninin oluşumu bir süreç içerisinde “necm necm” yani tema tema gerçekleşmiştir. Ayet ayet yapılan çeviriler bütüncül anlamı dağıtmakta birbirinden kopuk cümleler dizisi halini almaktadır. Bütün tefsir ve meal çalışmaları bu tarzda yapıldığı için Kur’an bütüncül anlamda içselleştirilememekte ve okuyanlarda bütüncül bir akıl ve ahlak oluşma konusunda zaaflar ortaya çıkmaktadır. Bu yöntemle yapılan Kur’an çevirileri Kur’an’ın daha çok bir düşünce ispat ve diyalektik aracı olarak kullanılmasına kapı açmaktadır. Aslında farklı olmalarından çok birbiri ile taban tabana zıtlık gösteren tevillerin temelinde bu “parçacı” okuma hastalığı yatmaktadır. Suçin’in ayet ayet çeviri anlayışını terk edip bütüncül bir yaklaşım benimsemesi ileriki Kur’an anlama ve açıklama çalışmalarına olumlu katkı sağlayacağı ve yöntemsel anlamda kaynaklık edeceği beklenmektedir.

Sonuç olarak diyebiliriz ki “Şiir Şiir Ayetler” Kur’an çevirisi alanına yeni iki anlayış getirmiştir. Birincisi Türkçeye yapılan çevirilerinde Kur’an’ın şiirselliğinin de hesaba katılması gerektiğidir. İkincisi ise çeviriler yapılırken tema bütünlüğünün gözetilmesine çekilen dikkattir. “Şiir Şiir Ayetler”, okudukları Kur’an metninde estetik ve müzikalite, yöntemsel olarak yeni yaklaşım arayanlara tavsiye olunur.

Şiir Şiir Ayetler – Amme Cüzü Çevirisi,
Mehmet Hakkı Suçin, Opus Yayınları, İstanbul, 2015

Kaynak: İtibar, Sayı: 47, Ağustos 2015, s. 75.

Bir Cevap Yazın