Kitap tanıtım

Haydar Ergülen | Badem çiçeği gibi yahut daha ötesi

Hiçbir şey iç açıcı değilken, nefes açıcı bir kitapla karşılaşmak da badem çiçeğinin yahut müjdenin ta kendisi!

Böyle adı olan bir kitap üzerine yazarken, başlık aramaya da gerek yok! Mahmud Derviş yazmış ve Mehmet Hakkı Suçin de Türkçeleştirmişken bir de! Hiçbir şey iç açıcı değilken, nefes açıcı bir kitapla karşılaşmak da badem çiçeğinin yahut müjdenin ta kendisi! Görkemli Arap şiirinin büyük şairleriyle, Arapçadan doğrudan yapılan çevirileriyle ilk kezmiş gibi tanışmanın büyüsünü yaşıyorum bir süredir. Adonis, Muhammed Bennis, Nizar Kabbani ve Derviş gibi şimdiden klasik olmuş şairleri Türkçe söylüyor sanki Suçin.

Filistin davasının ölünceye dek önde gelen sözcülerinden Derviş, Arap şiir coğrafyasını da genişletiyor. Geleneği sürdürürken yeniliyor. 2005’te yayımlanan bu son kitabıyla da bir tür ‘gölge’ şiiri yazıyor. Düzyazıda nasıl şiirin gölgesi varsa Derviş de şiirde düzyazının gölgesinin varlığını övüyor ve şiiriyle Arapçaya özgü o ritmi bir ‘iç müzik’ olarak sürdürüyor.

Derviş’in şiirleri de denemenin çeşitlilik ve zenginliğini taşıyor. ‘Diyalog’ şiirlerinde Nâzım Hikmet’i hatırladım, belki bunlarda da kadın-erkek ve aşk ilişkisi olduğu içindir. Dört bölümlük ‘Sürgün’ ise bir yürüyüş tutturmuş konuşmanın ya da bir konuşma tutturmuş yürüyüşün şiiri.

Her biçimde söylemek istiyor: “Hem yarına hem anılara ihtiyacını/ savunuyorum şairlerin/ Kuşların hem bir memleket/ hem de sürgün yeri olarak/ giydikleri ağaçları savunuyorum.”

Hürriyet Kitap Sanat, 07.05.2020

Bir Cevap Yazın