Nisa Leyla
Şair
Şiir aynılıktan daralınca şair arayışa başlar. Bu yüzden Khlevnikov, şiirsel içgüdüyle felsefeyi şiirin hizmetine sundu. Tıpkı tıptan yararlanarak şiirin anlamını genişletme çabasına giren gerçeküstücüler gibi. Elçin Sevgi Suçin’de bu anlamda şiirin alanını genişletme yolunda bir adım atmış ve şairlerin hayatlarını şiiriyle harmanlayarak sunmuş bize.
“Şiirde önemli bir yeri olan duygunun, akılla denetim altına alınması gerekir. Lirizmin sağlanması, sezgi bilgisi denilen şeye sahip olunmakla ya da bunu geliştirmekle sağlanabilir” diyor Abdülkadir Budak. Elçin Sevgi’nin kitabı tam da böyle bir kitap. Duygu ve aklı şiirler harmanlamış. Kitap bu özelliğini daha ilk sayfasından itibaren bize duyurmaya başlıyor:
“Beni şiirim bitince öldürün beyler
Ama kuşluk vakti ama ikindi
Fark etmez”
Lorca’yı nasıl bilirdiniz? Kimimiz birkaç şiirinden kimimiz İspanyol uyruklu oluşuyla tanırız onu. Ya da şiirde bir Lorca vardı deyip geçeriz. Hücrelerimize nüfuz etmiş midir Sevgili Elçin Sevgi Suçin gibi. “Ve bilinmeli ki bir kez daha kelimeler kurşuna dizilmez” gibi diyebilmiş miyiz dramını yüreğimizde hissederek. Kanımızda hissetmiş miyiz yediği kurşunları derin bir duyarlılıkla…
İngiltere’ye dönüyor yüzünü sonra Elçin Sevgi. İngiliz şiirinin büyük ozanı William Shakespeare’e sesleniyor:
“Dizelerinde yaşıyor aşk
Taşarak çağlar ötesinden
Dizelerinde doğuyor o esmer kadın doğurarak aşkı nefretinden”
Bu şiiriyle William Shakespeare’in hayatına dokunan kadınları ve duyguları özetliyor Shakespeare’ı “Aşkın ve ayrılıkların asil efendisi” ilan ederken.
“Büyüklere Şiirler Büyüleyen Hayatlar”, iki bölümden oluşuyor. Birinci bölüm; “Büyüklere Şiirler”, ikinci bölüm ise; “Büyüleyen Hayatlar”. Bir kitap insanı şaşırtmalı derim hep. Sevgili Elçin Sevgi de okuyucuyu şaşırtmayı başarmış bu güzel ve ayrıksı çalışması ile. İlk bölüm “Büyüklere Şiirler” de, F. G. Lorca’dan tutun da Nazım Hikmet’e, A.Rimbaud’dan F. Ferruhzad’a kadar hem şairleri hem de özelliklerini şiirleştirmiş sevgili Suçin. Bu şiirleri okurken Türk ve dünya şiirine imza atan şairlerin özelliklerinin derin bir duyarlık ve algıyla damıtılmış şiirini okuyoruz.
Hayyam’ın hayatını şöyle özetliyor mesela:
“Doldur saki şarabı
Sun bir güzel elinden
Hayat bulsun son bir kez
Hayyam dedikleri bu balçık”
Ve şiirsel bir üslupla anlatıyor büyük usta Hayyam’ın hayatını “Büyüleyen Hayatlar” kısmında. Bir çırpıda okuyup bitiriyor insan ve biraz daha biraz daha yalanıyor zihin.
Victor Hugo ile hürriyetin ateşini yakarken, Nazım Hikmet ile mavi gözlü çiçekler ekiyor ülkesinin dağlarına Elçin Sevgi. Yar sevdası ve yurt sevdasını harmanlıyor dize dize.
Kızıl gül yaprakları teninde sarhoş dağılıyor Dante’nin:
“Damla damla düşüyorum göz gözü görmüyor
Kızıl gül yaprakları dağılmış tenimde sarhoş
Gecenin kızgın neminde tutkuyla titriyor”
Bir şiirin oluşması, var olması çeşitli etkenler sonucudur. Sevgili Elçin, okuduğu şairlerde bir şiir yükü bulmuş. Bu şairlerin ve şiirin kendi hayatından çıktığı şiirlerin rahmine inmiş. Bu, şairin kendiliğinden oluşa gelen dizelerinde yeniden doğmasına yol olmuş ve şairlerin yaşamlarını şiirleriyle yeniden yoğurmuş. Bunu yaparken dile bağlı kalmış ve şiirlerin yaratıcı tanrılığını üstlenmiştir.
Edgar Allen Poe’ya kederden biçilmiş yüzünün kumaşıyla seslenirken:
“Yaslı çocukları sevmezdi
Güzel kadınlar”
Goethe’ye aşklarıyla seslenmiş:
“Ah bağışlayın beni güzel Arnette
Bağışlayın güzel gülüşlü Lotte
Ve siz alımlı Charlotte
Bağışlayın bu bencili cömertçe”
Rimbaud’un yolculuklarına eşlik ederken; Baudelaire’in hüznünü, “elem çiçekleri”ni ve annesi tarafından yeterince sevilmeyişini bir şiirde yeşerterek sunuyor bize:
“O kadın sevmeliydi seni Baudelaire
O kadın sevmeli
Bütün kadınların kadınlığını giyinmiş gibi”
Şiirleri okumaya devam ettikçe Elçin Sevgi, kitabına taşıdığı şairlerin hayatlarını dizlerimize, ellerimize, her tarafımıza yavaş yavaş bıraktığını görüyoruz. İsyanlarını, öfkelerini, sevmelerini, hayatın acıyan ve acıtan yerlerini kalbimize bıraktığı dizelerle yeniden yaşıyoruz. Sözcüklerle öfkelenip, sözcüklerle sevinip, sözcüklerle kendi imgelerimizden kuşku duyarak, bazen kışkırtarak bazen de teselli ederek hayatımıza yerleştiriyoruz.
Furuğ’un 32 yıla sığdırmaya çalıştığı hayatından haykırışlarını:
“Maviliğe açılan penceredeyim
Ve kucağımda hürriyet
Kanla irinle besliyorum
Dayanırsa sütte gelecek” dizeleriyle bugüne taşıyor.
Modern Arap şiirinin ustalarından Adonis’e:
“Ve sen bir paçası Eyfel’e takılan çocuk
Avuntu arıyorsun Seine’nin dizlerine yatarak
Hasretin kanattığı dudaklarıyla Nil
– Dönmeni bekliyor –
Tanrılar doğuran toprakların ayetine uyarak” dizeleriyle sataşırken,
“Sevgiyle biçilen gömlek bin yıl geçse solmaz imiş
Gerçek aşkı bulan canlar kanatlanır ölmez imiş” dizeleriyle, Yunus Emre’nin çağlar ötesinden ruhumuza karışan saf aşkına göndermede bulunan Suçin; Cahit Sıtkı, Mallarme, William Blake, Louis Aragon, Charles Bukowski, Rainer Maria Rilke ve nicelerini tadı damağımızda kalan hoş bir duyarlılıkla dahil ediyor hayatlarımıza.
Bu kitabın alışılagelmiş şiir kitaplarından farklı olduğunu hemen belirtmeliyim. Araştırmacı bir ruhun sunusu bu. Başucumuzda bulunması gereken, arada açıp yeniden yeniden okumamız gereken kitaplardan. Eluard’ın “Şiirsel bir mantık vardır, iyinin mantığıdır bu. Kabilesindeki her yurttaştan daha da yararlı olmalı ozan. Şiir bir süs eşyası değil, yararlı bir nesnedir” tanımına uygun düşen ve dolaplarımızda yerini alması gereken.
Ayrıntılardan bir bütünlük oluşturan Suçin, bu güzel çalışmasında duygularını, iç çekmelerini, acılarını şiire dönüştürmüş. Sürrealizmden romantizme, sembolizmden hümanizme kadar akımların büyülü atmosferini solumak istiyorsanız bu kitabı mutlaka okuyun.
Kitabı okumayı bitirip kapağını kapattığınızda, sadece kitabın içindeki şairlerin değil tarihe imza atmış diğer şair ve yazarların da hayatlarını merak edecek, belki de uzun zaman sözcüklerin tanrılarıyla yaptığınız yolculukların etkisinden kurtulamayacaksınız.
Şiir varsa şair de vardır. Elçin Sevgi Suçin’in “Büyüklere Şiirler Büyüleyen Hayatlar” kitabı şiirin kaynağını öğrenip yudumlamak isteyenler için özetlenmiş bir başucu kaynağı. Olayların ve insanların önünden giden “olanca sesiyle” haykıran bir kitap. Bu kitabı okuduktan sonra dünyayla olan ilişkileriniz değişecek, her ülkeden şairin yer aldığı bir sergiyi gezmiş olacaksınız ve tadı damağınızda kalacak.
Büyüklere Şiirler Büyüleyen Hayatlar
Elçin Sevgi Suçin
Kurgan Edebiyat Yayınları, Ankara, 2012
Categories: Kitap tanıtım