Kurgan Yayınları, 2012
ISBN: 9752676046, 200 sayfa, karton kapak, kitap kağıdı
Çeviribilimci Prof. Dr. Saliha Paker’in “Sunuş” Yazısı
Uluslararası çeviribilim çalışmalarında çeviri tarihi / tarih-yazımı yöntemlerinin “yeniden düşünülmek” üzere gündemde bulunduğu şu sıralarda eski ve yeni Arap dünyasındaki çeviri hareketlerini inceleyen bir tarihsel araştırmanın Türkiye’de yayınlanması fevkalade dikkat çekecek bir olgu. Kitapta, zaman içinde değişen Arap çeviri geleneği, geleneğin çeşitli evrelerinde etkin olan çevirmenleri, onların dilsel, dinsel, etnik kimlikleri, çevirdikleri bilim, felsefe metinleriyle ve daha pek çok çeşit metin türleriyle, çevirmenlere hâmîlik yapan egemen kişi/kurumlarla oluşturdukları kültürlerarası alanlarından kopuk olarak ele alınmamış. Arapçaya çeviri, önce Hint, Fars, Yunan, sonra da Fransız bilim, felsefe, edebiyat gelenekleriyle beslenen daha geniş kapsamlı kültür dönüşümleri bağlamında irdelenmiş. Bu, Yunanca Düşünce, Arapça Kültür (2003) araştırmasıyla Dimitri Gutas’ın açtığı yoldan ilerleyen Mehmet Hakkı Suçin’in çeviri tarihi çalışmasının asıl önemini oluşturuyor.
Araştırmanın kapsamı okurun ilgisini sürekli canlı tutacak biçimde geniş tutulmuş. 9–10. yüzyıllarda Emevî ve Abbasî dönemlerindeki dönüştürücü “Altın Çağ” hareketinden sonra, 18.yüzyılın sonunda Napolyon’un Mısır’ı işgaliyle başlayan dönem üzerinde duruluyor. Hıdiv Mehmet Ali ve İsmail Paşa’ların himayesinde süren hareketin ayrıntılı analizini okurken bu süreci Osmanlı’nın Tanzimat’tan itibaren Fransız kültürüne açılımıyla ilişkilendirmemek mümkün değil. Bu iki süreç arasında, özellikle Kahire ile İstanbul merkezlerinde Avrupa’dan “terceme” ve benzer aktarım pratikleri ve yöntemleri üzerine düşünen çevirmenler, fikir sahibi kişiler arasında nasıl, ne ölçüde bir etkileşim olduğunu düşünmemek de mümkün değil. Ama ne yazık ki Türkiye’de bu konunun bugüne kadar pek dikkate alındığı söylenemez. Oysa, iki toplumun da Avrupa kültürünü “benimseme,” “terakki” ve “modernleşme” taleplerinin yayılmasında çevirinin payı büyük. Bu nedenle, gerek 19.yüzyılda Mısır’daki çeviri açılımıyla Avrupa’ya yönelişin, gerekse 9–10. yüzyıllarda özellikle bilim ve felsefe metinlerinin çevirilerle ortak uygarlığa kazandırılmasını sağlayan kurumsallaşmanın, Türkiye’de genellikle “yabancı” bir geleneğe aitmiş gibi görülmesi şaşırtıcı. Elinizdeki kitabın son bölümü de, bence, bu “yabancı”lığı bir ölçüde kırmaya yönelik. Temkinli bir yaklaşımla istatistiklere dayanan bu bölüm, günümüzün çok ülkeli “Arap dünyası”ndaki çeviri olgusunu çağdaş Türkiye’de çeviri alanında yaşanan gelişmelerle de ilişkilendiriyor.
Özetle, okurların ufkunu açacak, araştırmacıları düşündürecek ve genel olarak çeviri tarihlerinin, bilimiyle, fikir evrimiyle, diliyle, edebiyatıyla kültür tarihlerine nasıl ışık tuttuğunu gösteren somut bir örnek, çözümleyici bir çalışma. Bütün bu özellikleriyle, aynı zamanda başta Arap dili ve edebiyatı, çağdaş Arapça-Türkçe, Türkçe-Arapça yazılı ve sözlü çeviri programlarında fevkalade yararlı olacak bir kitap.
Prof. Dr. Saliha Paker, Boğaziçi Üniversitesi
* Kitabın “İçindekiler” bölümü için: İçindekiler
Categories: Kitap, Kitap tanıtım, Telif kitap