Şiir

el-A’şâ – Muallakasından

Arapçadan Çeviren: Mehmet Hakkı Suçin

*

Hureyre’ye veda et ki kervan yola çıkacak

Ey şair bu vedaya yürek nasıl dayanacak

*

Teni beyazdır onun, saçları beline akar, ışıl ışıl dişleri

Seke seke yürür çamura bata çıka yürüyen ceylanlar gibi

*

Komşunun çadırından çıkınca öyle edalı yürür ki

Ne yavaş ne de hızlı süzülür bir bulut gibi

*

Birden dönünce hışırdar takıp takıştırdıkları

Rüzgârın hışırdattığı ışrık yaprakları gibi

*

Komşuların yüzünü görmek istemediği komşulardan değil

Bir komşusunun sırrına kulak kabarttığı vaki değil

*

Komşulara giderken öyle üşengeçtir ki

Az daha düşecek sanırsın sağlam olmasa adımları*

*

Bir akranına yardım etmeye dursun ev işlerinde

Çabucak yorulur, otururken titreşir kalçaları

*

Öyle incedir ki değmez harmanisine beli

İkiye bölünecek sanırsın elbisesinden taşan iri bedeni

*

Ne muhteşem bir yatak arkadaşı olur bulutlu sabahlarda

Nobran ve kokuşmuş olmayan bir birlikteliğin hazzıyla

*

İri yarı etine dolgun bedeniyle düşkündür keyfine

Yalınayak basarmış gibi yürür dikenlere

*

Ayağa kalktı mı misk kokusu yayılır etrafa

Kırmızı zambak kokuları vardır elbisesinin kollarında

*

Hiçbir çayır böyle yeşermedi tepelerde

Böyle yıkanmadı hiçbiri sağanak yağmurlarda

*

Güneşle gülüşüyor ıslak körpe çiçekleri

Kararınca ermiş ve boy atmış yeşillikler arasında

*

Hiçbir gün yoktur ki ondan daha güzel rayihalar saçsın

Ve hiçbir akşam yoktur ki ondan daha ıtırlı koksun

*

Tesadüfen vuruldum ona, o da vurgun

Başka bir kadına vurgun olan başka bir adama

*

Oysa bu adama da başka bir kadın vurgun istemediği

Bir kadın ki amcasının oğlu da onun için düşmüş yataklara

*

Isınamadığım zavallı bir kadın tutuldu bana da

Divane sevmelerimiz darmaduman birikti böyle böyle

*

Hepimizin bağrı yanık, onu bunu sayıklıyoruz

Bir ileri bir gerideyiz, kimimiz düşmüş tuzağa kimimiz tuzağa teşne

*

* Eski Araplarda etine dolgun kadın güzeldir. Üşengeç olması, hizmet edilen asaletli bir kadın olduğuna işaret eder. (ç.n.)

*

el-Âşâ

İslam öncesi Arap şairlerinden biri olan el-Âşâ, bugün Suudi Arabistan’ın Riyad kentine 70 km uzaklıkta olan Yemame’ye bağlı bir köyde dünyaya gelir. Şiirlerini şarkı formunda söylediği için kaynaklarda Sannâcetu’l-Arab (Arapların Simbali) olarak da anılır. Rivayetlere göre 629 yılında öldüğü tahmin edilir. Bazı rivayetlerde bu şiir “Yedi Askı” dışında kalan üç muallakadan biridir. el-A’şâ’nın muallakası ilk kez Türkçeye çevrilmiş olmaktadır.

Kaynak: Kayıp Kayıt dergisi, Sayı: 4, Temmuz-Ağustos 2021

2 replies »

  1. Çeviriniz için teşekkürler, hiç okumadığım Arap şairlere ulaşıyorum sayenizde. Ben Farsça şiirleri merak ediyordum oysa. Belki onu da yaparsınız.

    • Uzmanlık alanım Arap edebiyatı olduğu için vakit buldukça bu dilden çeviriler yapıyorum. Farsça yazılmış şiirleri de sever ve okurum. İlginiz için teşekkür ederim.

Bir Cevap Yazın