Şiir

Ebu’l-Alâ el-Maarri | Şiirler

Halil Cibran’ın çizimiyle el-Maarri

Ebu’l-Alâ el-Maarri hicri 363 (973) yılında bugünkü Suriye’de bulunan Maarrat en-Nu’man beldesinde doğdu. Çocukluğunda geçirdiği çiçek hastalığı nedeniyle kör oldu ve on bir yaşında şiir yazmaya başladı. Başlıca eserleri arasında Bağışlanma Risalesi, Luzûm Mâ Lâ Yelzem [Gereksizliğin Gerekliliği], el-Fusûl ve’l-Gâyât [Fasıllar ve Gayeler] ile Sıktu’z-Zend [Kavın Kıvılcımı] sayılabilir. Hicri 449 (1057) yılında vefat etti. Ölümünden bu yana 965 yıl geçmesine karşın çağımızın çağdaşı bir şair. Şiirleri Arapçadan Mehmet Hakkı Suçin (Gazi Üniversitesi, Eğitim Fakültesi, Arapça Eğitimi Bölümü) çevirdi.

Zıtların Kalabalığı

Hiçbir fark yoktur dinimde itikadımda
Ağlayanın feryadıyla şarkı söyleyenin terennümü arasında

Ölüm habercisiyle müjdeleyicinin sesleri de
Birbirine benzer her yerde eğer kıyaslanırsa

Şu güvercin ağlıyor mu şakıyor mu
Şu ağacın eğik dalında

Adımlarını yavaş at, sanmıyorum ki
Cesetlerden başka bir şey bulasın toprakta

Ataları babaları çiğneyip geçmek ne çirkin
Üzerlerinden nice çağlar geçmiş olsa da

Kulların naaşları üzerinde kurum satmaktansa
Yürü yürüyebiliyorsan eğer semada

Ne lahitler defalarca şahit oldu
Kahkahalar atıldığına zıtların kalabalığında

Hayat biteviye zahmetli bir iştir
Gariptir ki onu arzulayanlar durmadan artmakta

Ölüm anında hissedilecek tek bir hüzün
Kat kat sevinçlere bedeldir doğum anında

Mahlukatın hayretten hayrete düşüyor
Ruhsuz bir şeyden üretilmiş hayvan karşısında
Ağızlar ve Kalpler

Ağızlar Allah’tan başka ilah yok der ama
Adil olmaktan uzaktır kalpler ve ruhlar

Biliyorum ki kaynağı yoktur ışığın
Öğretileriniz ki haramı helal kılar

Bulutların şimşek çakışına güvenmeyin
Kaderin kınından çekilmiş kılıçlardır onlar

Zamanın hadiseleri üzerine samimi düşünürsen
Yenilir sana en amansız görünen korkular

Herkes nasibini almış yanılgılardan:
Hanifler* , Yahudiler, Mecusiler, Hristiyanlar

Artık ikidir dünyanın ehli: Birinin aklı var 
Ama dini yok, diğerinin aklı yok ama dini var

[*] Hanifler: İbrahim peygamberin yolundan giden, tek tanrı inancını taşıyan kişiler. (Ç.n.)
Umursamıyorum

Ben ki zamanımın sonuncusuyum ama
Getirdim ilklerin getiremediklerini

Cehaletin her tarafa bulaştığını görünce
Görmezden geldim öyle ki cahil saydılar beni

Gündüzüm gecemle yarışır onurda
Günbatımlarım kıskanır seherlerimi

Çok vakit aldı zamanın cilvelerine dair itirafım fakat
Umursamıyorum artık kötülük avcılarını
Akıldır Tek İmam

Ömürlerden ömür seçtiniz ey krallar
Ve hâlâ ömür ekliyorsunuz ömürlere insafsızca

Neden görmezsiniz ki yüceliğin yollarını
Bir kadın avcı da gidebilir savaşa

Fakat kimileri istiyor ki çıksın bir imam
Nutuk atsın dursun sağır dilsiz kıtalara

Beyhude! Tek bir imamı var insanın
O da akıldır yol gösteren sabah akşama
Cam


Güldük fakat ne sefihti kahkahalarımız
Oysa yalnız ağlamayı hak ediyor sakinleri yeryüzünün

Öyle kırıp geçiriyor ki bizi öngörülmezliği zamanın
Dönemeyiz aynı kalıba bir daha tuzla buz olmuş cam gibi

İlk yayımlandığı yer: Cumhuriyet, Özdemir İnce köşesi, 23 Ekim 2022 Pazar

Bir Cevap Yazın