Türkçesi: Mehmet Hakkı Suçin
Kırmızı Yayınları, Şubat 2016
Ciltli, Ivory ithal kâğıt
Halil Cibran’ın çizdiği resimlerle birlikte renkli baskı
ISBN: 9786059245043
GEÇEN yıl bir öğrencim “Hocam, Doğu’nun Küçük Prens ayarında bir eseri var mı?” diye sorduğunda önce afalladım, sonra zihnimde hızlı bir tarama yaptım. Tam “Bilmiyorum” diyecektim ki aklıma Halil Cibran’ın Ermiş’i geldi ve kitabı öğrencime tavsiye ettim. Öğrencimin sorusu beni üniversite öğrencisi olduğum yıllara götürdü. Halil Cibran’ın öykülerini çat pat Arapçamla anlamaya çalıştığım yıllardı. Aytunç Altındal’ın çevirisinden Ermiş’i okudum. Büyülendim. Çevirmeni ne kadar çok kıskandığımı tahmin edemezsiniz. Sonraki aylarda Ermiş’i Arapça çevirilerinden okuma imkânı da buldum. Derken orijinal İngilizce metnin fotokopisi geçti elime. Bu kez İngilizceden okuma serüvenim başladı ve aylarca sürdü. Çevirilerde bir şeyler eksik geliyordu bana ve “Kim bilir belki ben de ileride çeviririm” hayali içimi kemiriyordu zaman zaman. Demek ki o “ileri” şimdiymiş. İşte, ben de bu çeviriyle bir anlamda hayalimi gerçekleştirmiş oluyorum.
…
Ermiş’in öyküsü oldukça basit. Kitap, “Allah’ın seçkin ve sevgili dostu” El-Mustafa’nın, Orfalis’te geçirdiği on iki yılın ardından kendisini doğduğu yere götürecek olan gemisinin gelmesiyle birlikte, bu kentten ayrılma öyküsüyle açılıyor. Onun gideceğini haber alan Orfalisliler yanına akın edip gitmemesi için yalvarırlar. Ancak Ermiş gitmekte kararlıdır. O sırada El-Mitra isimli kâhin bir kadın, ona şöyle seslenir: “Nice zamandır gözlerin ufuklarda gemini bekliyorsun. Nihayet geldi işte beklediğin. Ve biliyoruz ki gidişin kaçınılmaz. Fakat bizi terk etmeden önce senden bir dileğimiz var: Bize bilgeliğinden hakikatler anlat.” Bunun üzerine Ermiş şu karşılığı verir: “Ey Orfalisliler! Şu anda bile ruhlarınızda devinmekte olan şeyden başka size ne anlatabilirim?” El-Mitra “Bize aşktan bahset” diye devam eder. Gerek bu konu gerekse daha başka birçok konuda Orfalislilerin sorularına bilgece yanıtlar verdikten sonra Ermiş, kendisini bekleyen gemiye binip sislerin arasında kaybolur.
Bazı eleştirmenler, bu kitap ile Nietzsche’nin Böyle Buyurdu Zerdüşt arasında benzerlik kurarlar. İki kitapta da ermişlik düzeyine varan birer kahraman vardır: El-Mustafa ve Zerdüşt. Zerdüşt, toplumda yerleşik olan her şeyin devrimci ve yıkıcı bir yaklaşımla yeniden yaratılmasını amaçlarken, El-Mustafa varlığı, varlık ötesinin içinde eriterek insanın “o yüce tanrısal özle” özdeşleşmesini sağlayan “vahdet-i vücut” yoluyla kemale eren insan fikrine işaret eder.
Zulümlerin, haksızlıkların, terörün kol gezdiği; insanlığın topyekûn bir cinnetin eşiğinde olduğu böylesi bir ortamda Ermiş’in, günümüz insanının “kendine gelmesi” için bir vesile olması dileğiyle.
(Çevirmenin önsözünden alıntı)
http://www.idefix.com/kitap/ermis-halil-cibran/tanim.asp?sid=DUK3KK1N32GXFP0HD1OP
http://www.kitapyurdu.com/kitap/ermis–ciltli/387164.html&manufacturer_id=39077
http://www.babil.com/ermis-ciltli-kitabi-halil-cibran
Categories: Çeviri kitap, Kitap