Yazı

Doğan Hızlan — Arap Edebiyatını Yeterince Tanıyor muyuz?

ARAP dünyası ile siyasal ilişkilerimiz, ekonomik ortak çalışmalarımız gittikçe yoğunlaşıyor.

Ama edebiyatı söz konusu olduğunda biz sadece bazı adları tanıyoruz.

Birçok ünlü edebiyatçıyı dilimize Mehmet Hakkı Suçin çevirdi.

Birkaç yıl önce Arap dünyasının ünlü adı Adonis ile İzmir’de Folkart Gallery’de ressam Habib Aydoğdu ortak bir sergiye imza attılar. Adonis, Habib Aydoğdu’nun resimlerinden aldığı esinle şiirler yazdı. Hiç kuşkusuz Habib de onun şiirlerinden esinlenmisti. Arap edebiyatının tarihi gelişimi ve öne çıkan adlarını Mehmet Hakkı Suçin ile yaptığımız bir televizyon konuşmasında derinlemesine ortaya koyduk.

Arap edebiyatının bizde tanınmış üç adı olduğunu söylemek genel bir değerlendirme için yeterlidir.

Mahmud Derviş, Adonis, Halil Cibran. Arap şairlerinin mücadelede ve dirençte adları anılır. Zaman zaman da Batı şiiri ile Arap şiiri, edebiyatı arasında da gelgitlerden söz edilebilir. Birçok şair özgürlük için mücadele etti ve değişik ülkelerde yaşadılar ama ülkelerine de döndüler. Örnek mi, Mahmud Derviş. Dışarda yaşamasına rağmen köyüne gömüldü.

Batı edebiyatı ile münasebet konusunda Suçin şöyle söylüyor: “Halil Cibran’ın ‘Ermiş’teki kahramanı El-mustafa ile Nietzsche’nin ‘Böyle Buyurdu Zerdüşt’ü insanın kendine gelmesini sağlayan bir metin ortaya koyar.

Bir yazar ne diyor: Adonis’ten önceki Arap şiiri var, bir de Adonis’ten sonraki Arap şiiri.”

İyi Türk şairi Enis Batur da Adonis’i över.

Tabii ki şaire sevgi o ülkede büyüktür. Mahmud Derviş geldiğinde bir salonda şiir okuyacaktır, o kadar büyük ilgi olur ki sonunda şiirini statta okur. Mahmud Derviş’in kırılma dönemi de vardır. 2000 yılından sonra yazdıklarında daha örtülü bir şiiri seçtiğini görürüz.

Adonis, akıl ve kalp şairidir, Mahmud Derviş farklı. Halil Cibran, Arap edebiyatını romantizmle tanıştırdı, diyor Suçin. Birçok Arap şairi ülkesini terk etti. Avrupa’nın birçok ülkesine, sonra da Amerika’ya gittiler. Orada yazdıklarıyla bir ‘Göçmen Ekolü’ oluşturdular.

Suçin, bana bir soru sordu, incelenmeye değer.

“Almanya’ya gidenler, orada yazanlar böyle bir ekol oluşturdular mı?”

Mehmet Hakki Suçin’in Arapçadan çevirdiği Mahmud Derviş’in ‘Atı Neden Yalnız Bıraktın’ kitabının Sunuş’unun okunmasını salık veririm.

BİRKAÇ SEÇME DİZE…

Nuri El-Cerrah’ın ‘Midilli’ye Açılan Tekne’ kitabından:

“Şimşeğe baktım, doğudaydı

Bir anda çaktı, bu sefer batıdaydı

Güneşin ıslaklığını gördüm

Kendi kanıyla

Ve deniz çalkantılıydı

Kitaplardan talan edilmişti dün”

Melek Mustafa’nın ‘İçimden Göçenler’ kitabından:

“Midilli’de Bir gözyaşı dökülünce

Yağmur olur

Irmak olur

Bir tekneye ihtiyaç olur sonra”

İstanbul’a opera yakışır
Adonis

İstanbul’a opera yakışır
Mahmud Derviş

Kaynak: Hürriyet gazetesi, 30 Haziran 2022

Bir Cevap Yazın