
Mahmud Derviş Kürdün Yalnız Rüzgârı Var Selim Berekat’a* Kürt yarınını hatırlıyor, ziyaret ettiğimde onu… Bundandır ki süpürüyor toz süpürgesiyle: Uzak dur benden! Çünkü dağlar dağlardır. Sonra votka içer tarafsız bırakmak için hayali […]
Mahmud Derviş Kürdün Yalnız Rüzgârı Var Selim Berekat’a* Kürt yarınını hatırlıyor, ziyaret ettiğimde onu… Bundandır ki süpürüyor toz süpürgesiyle: Uzak dur benden! Çünkü dağlar dağlardır. Sonra votka içer tarafsız bırakmak için hayali […]
Ah Rita!
Hangi şey ayırabildi
gözlerini gözlerimden
bu tüfekten önce
Marcia Lynx Qualey Mahmud Derviş (1941-2008) hiçbir zaman okuyucularının beklentilerine teslim olmadı. Bunun yerine okurlarını, yeni şiirsel konu ve biçimlere doğru maceralara katılmaya davet etti. Her ne kadar “Filistin’in ulusal şairi” olarak […]
Mahmud Derviş’in Badem Çiçeği Gibi yahut Daha Ötesi kitabı, önceki şiir kitaplarından birçok açıdan farklılıklar arz etmektedir. İlk baskısı 2005 yılında yayınlanan kitapla birlikte Mahmud Derviş’in yüksek sesli dizeleri yerini gerek biçim gerekse içerik […]
Hiçbir şey iç açıcı değilken, nefes açıcı bir kitapla karşılaşmak da badem çiçeğinin yahut müjdenin ta kendisi! Böyle adı olan bir kitap üzerine yazarken, başlık aramaya da gerek yok! Mahmud Derviş yazmış […]
Arap şiirinden şiir göğüne yükselen iki yıldız, Mahmud Derviş ile Adonis, ilk kez çevrilen kitapları ‘Atı Neden Yalnız Bıraktın’ ve ‘Belli Belirsiz Şeyler Anısına’ ile bir kez daha karşımızda.
Mahmud Derviş’in Atı Neden Yalnız Bıraktın kitabı, içinde büyük Filistin direnişinin unutulmaz kesitlerinin kayıtlı olduğu görkemli bir şiir evi. Mahmud Derviş, 1960’lı yıllarda işgal altındaki Filistin’de filizlenen “direniş şiiri”nin en önemli […]
2008’de yaşama veda eden Filistinli şair Mahmut Derviş’in Mural isimli kitabı üzerinden şiirine ve şairliğine bir bakış. Sekiz yıl önce 67 yaşında ABD’de bir hastanede ölen Filistin Devrimi’nin şairi Mahmut Derviş, 20. yüzyılın özgürlük […]
Metin Celal – Cumhuriyet Yazıları, 29 Aralık 2016 Çok yorucu, sıkıcı, ölümlerle, hüzünlerle dolu bir yıl geçirdik. İçerideki ve dışarıdaki savaş ortamının kültür endüstrisine olumsuz etki yapacağı, insanların can derdiyle uğraşırken sinemayla, tiyatroyla, […]
Genel anlamda çeviri nedir? Bana göre çeviri, çeviribilimle ilgili bir kitabımın da adı olan “öteki dilde var olmak”tır. Öteki dilde var olmak demek yeni bir yaşama doğmak demektir. Bir dilde yeni bir […]
‘Ud’ yerine ‘dönüş’, ‘iki tel’ yerine ‘vitrin’, ‘ritim’ yerine ‘duruş’, ‘neşe’ yerine ‘toprak’, ‘halleluya’ yerine ‘zerre’… Bir şiir yazdığınızı düşünün. Bu şiir, herhangi bir dilden bir başka dile, diyelim Türkçe’den Arapça’ya çevrilecek […]
Savaşın olduğu yerlerde söylenir, “vakit yok yarına”. Savaşın ve zorunlu göçlerin olduğu yerlerde hissedilir geleceksizlik. Filistinli şair Mahmut Derviş de henüz yedi yaşındayken doğduğu köyBerve’yi terk edip Güney Lübnan’da yaşayan Filistinli mültecilere […]
Özlem Şeran’ın TV6’da sunduğu “Çılgın Renkler” programı Mehmet Hakkı Suçin’i konuk etti. İki bölüm halinde çekilen programın 2. Bölümünde şu konular ele alındı: Halil Cibran ve “Ermiş” Ermiş’in çeviri serüveni ve Ermiş’ten seçme […]
Mahmud Derviş’le ilgili bizim ön-imgemiz, FKÖ öncülüğünde Filistin davasının şairi olmasıdır. Oysa hem şiiri bu imajın dışındadır hem de ‘milli şair’ olarak tanımlanmasına mesafeli durmuştur. Ben kimim söylemek için sizesöyleyeceğim şeyleri? Ne […]
Çeviri baştan savma, gerekli donanım olmaksızın yapılamaz. Çünkü bu “insanî” olmaz. Dile gereken hassasiyeti göstermek insanoğluna bir borçtur. Bu yazıda Mahmud Derviş’ten iki ayrı çevirmen tarafından yapılan çevirileri değerlendirmek istiyorum. Bahse konu […]
Bu yazımda Mahmud Derviş’in “Sinûnû et-Tetâr” (Tatarların Kırlangıcı) adlı şiirinden bazı bölümleri Mehmet Hakkı Suçin ve Metin Fındıkçı çevirilerinden yola çıkarak karşılaştırmayı deneyeceğim.
Bu şiirin bitmesini istemiyorum
bu güz gününün bitmesini istemiyorum
sonsuzluğun doğruluğundan emin olmadan.
Sevmeye muktediriz
sevdiğimizi hayal etmeye muktediriz
ertelemeye intiharı -illaki edeceksek-
başka bir zamana…
Şimdi burada ölmeyeceğiz
böylesi düğünsü bir günde
öyleyse öğlenin kesinliğiyle dol
dol ve doldur beni
basiretin ışığıyla /
Kendi kendime konuşuyorum ve evcilleştiriyorum hatırayı
Diyorum ki: Sen ben misin?
Üçüncümüz kanat çırpıyor ikimizin arasında: “Beni asla unutmayın”
Ey ölümümüz! Kendi tarzımızda al bizi
ola ki öğreniriz ışıldamayı…
Üzerimde ne güneş var ne de ay
Bir sincan dikeni dallarına astım gölgemi
Bu yüzden hafifletti beni mekân
Ve uçurdu dagınlık ruhumu.
Bir kısrak dans ediyor iki tel üzerinde – Böylece
kulak veriyor parmakları kanına. Köyler dağılıyor
dağ laleleri gibi ritimde. Ne gece var orada
ne de gündüz. Göksel bir neşe dokundu bize.
Yönler akın etti heyulaya
Halleluya
Halleluya
Her şey yeniden başlayacak
Mahmud Derviş’in “muallakası” olarak bilinen ünlü “Cidariyye”si, “Mural” başlığıyla Mehmet Hakkı Suçin çevirisiyle artık Türkçede. Kitapçılarda ve online kitap satış mağazalarında… Ey ölüm bekle! Valizimi hazırlayayım: Diş fırçamı, sabunumu, tıraş makinemi, kolonya ve elbiselerimi. […]
Hâlâ buradayız
Kayan bir yıldızı gözetliyoruz
Alfabenin her bir harfinden
Ve bu şarkıyı söylemeliler:
Hâlâ buradayız
Yükünü taşıyoruz sonsuzluğun.