
Bu sayfada 31 Mayıs 2010 tarihinde aramızdan ayrılan Arap dili ve edebiyatı öğretim üyesi Prof. Dr. Azmi Yüksel’in çalışmalarına yer verilecektir.
Bu sayfada 31 Mayıs 2010 tarihinde aramızdan ayrılan Arap dili ve edebiyatı öğretim üyesi Prof. Dr. Azmi Yüksel’in çalışmalarına yer verilecektir.
Mehmet Hakkı Suçin, ilk kez bize ‘cahiliye’ şiirinin dünyasını yansıtmakla kalmıyor, Adonis sayesinde bu şiirin poetik derinliğini de gösteriyor. Bizde önceden yapılmış tercümeleri (çoğu nesir şeklinde) saygıyla anıyor Suçin. Ancak belki de ilk kez, önyargılardan arınarak bir şiirin net dünyasını görebiliyoruz.
ضمّت الترجمة تقديماً مطوًّلاً لأدونيس تحت عنوان “قراءة الشعر الجاهلي”، جمعها صوتشين وترجمها من كتاباتٍ متفرّقةٍ للشاعر السوري بموافقة أدونيس
Mehmet Hakkı Suçin, bizi bu kez ‘Yedi Askı Şiirleri’nin bütünüyle, Arapça-Türkçe çift dilli olarak tanıştırıyor. İslamiyet öncesi bu klasik şiir efsanesini şairlere dair açıklamalarıyla ve Adonis’in ‘Cahiliye Şiirini Okumak’ başlıklı muhteşem önsözüyle de yeniden ‘klasik’leştiriyor.
Mehmet Hakkı Suçin’in ‘Şiir Şiir Ayetler – Amme Cüzü Çevirisi’ adlı eseri, Kur’an ayetlerindeki şiirsel ritim, biçim ve estetik değerlerin çevirilerde kayba uğramasını bir parça telafi etme çabası olarak okunabilir. Sami Oktay Durukan yazdı.
Mahmud Derviş’in Badem Çiçeği Gibi yahut Daha Ötesi kitabı, önceki şiir kitaplarından birçok açıdan farklılıklar arz etmektedir. İlk baskısı 2005 yılında yayınlanan kitapla birlikte Mahmud Derviş’in yüksek sesli dizeleri yerini gerek biçim gerekse içerik bakımından farklı bir şiir anlayışına terk etmiştir.
Devrim aşkta, aşkla başlamalı belki. Yeniden kadını ve erkeği, dokunmayı öğrenerek… Bennis’in yüze çıkardığı şey, anımsamamız gereken bir şey, yoksa sevgisizlikle varacağımız yer, robotik evrendir. Orada anlatmaya, dokunmaya, yaşama sevinci duymaya da gerek yok, yazılımla sanal erotizm öngörülmedikçe. Bu olduğundaysa beden sonsuza dek yitirilmiş demektir.
يتبوأ التأليف المسرحي لعدالت آغا أوغلو مركزاً بارزاً في الأدب التركي المسرحي ورائداً، لما يمثله من خصوصية في الأسلوب والتعبير انفردت بها الكاتبة عن غيرها من رواد المسرح التركي القديم والمعاصر. تلجأ […]
Everest Yayınları Arap şiirinin bir başka önemli isminin, Adonis’in şiirlerini de okuyucuyla buluşturdu. “İşte Budur Benim Adım” kitabı yine Mehmet Suçin’in çevirisiyle okuyucuya ulaştı.
Adonis dünyaca tanınan, günümüzün önemli şairlerinden biri. Birçok kitabı dilimize çevrildi. ‘İşte Budur Benim Adım’da okuma üzerine düşüncelerini açıklıyor…
Görkemli Arap şiirinin büyük şairleriyle, Arapçadan doğrudan yapılan çevirileriyle ilk kezmiş gibi tanışmanın büyüsünü yaşıyorum bir süredir. Adonis, Muhammed Bennis, Nizar Kabbani ve Derviş gibi şimdiden klasik olmuş şairleri Türkçe söylüyor sanki Suçin.
Arap şiirinden şiir göğüne yükselen iki yıldız, Mahmud Derviş ile Adonis, ilk kez çevrilen kitapları ‘Atı Neden Yalnız Bıraktın’ ve ‘Belli Belirsiz Şeyler Anısına’ ile bir kez daha karşımızda.
عدنان عبدالرزاق غيّب الموت، فجر يوم الخميس، الثاني من آذار الجاري، المترجم والتشكيلي السوري، عبد القادر عبد اللي (1957-2017) بعد صراع مع مرض السرطان أصابه قبل ثلاثة أشهر، عولج خلالها بمدينتي اسطنبول […]
لقراءة المقال من صحيفة العربي الجديد مباشرة: انقر/ي هنا يقول المؤرخ التركي إلبر أورطايلي إن “للقرآن الكريم خصوصية النثر الفنّي والسجع. الآخرون ينقلون هذه الخصوصية في الترجمة. أما ترجمة الأتراك للقرآن فهي مجرّد ترجمة، وهي صحيحة […]
2008’de yaşama veda eden Filistinli şair Mahmut Derviş’in Mural isimli kitabı üzerinden şiirine ve şairliğine bir bakış.
محمد حقي صوتشين العربي الجديد، 10 يناير 2017 تبلور الشعر التركي الحديث في ضوء صراعات وتجاذبات بين شعر “الديوان” العثماني المتمسك ببحور العروض، والشعر “الشعبي” الذي يستخدم الأوزان الفلكلورية. من هنا، ظهرت أربع […]
Prof. Dr. Turan Karataş’ın, 8.12.2016 tarihli Star Kitap’ta yayımlanan “Kabbani’nin sevda neşideleri” başlığını taşıyan ve “genç sevdalılar yani ‘çöl mecnunları’, on defa, yüz defa bu şiirleri okusalar yeridir.” diyerek okuyucuları kitaba davet eden harika yazısı beni ziyadesiyle memnun etti.
Mehmet Hakkı Suçin coşkuyla okunacak bir çeviriye imza atmış. Genç sevdalılar yani ‘çöl mecnunları’, on defa, yüz defa bu şiirleri okusalar yeridir. Çünkü Kabbani’nin şiirleri adeta ateşîn bir hayattan fışkırıyor.
Bir şiir yazdığınızı düşünün. Bu şiir, herhangi bir dilden bir başka dile, diyelim Türkçe’den Arapça’ya çevrilecek olsun. Şiirinizde geçen ‘çorap’ kelimesini ‘çorba’ kelimesi ile ‘şarap’ kelimesini ‘şerbet’ kelimesi ile ‘sathi’ kelimesini ‘sahte’ kelimesi ile çevirmiş olsunlar. Buna razı olur muydunuz?
Lübnanlı yazar Halil Cibran’ın dünyaca ünlü eseri Ermiş, bu kez Mehmet Hakkı Suçin Türkçesi ile karşımızda. Suçin, ilk defa çevirisini yaptığı bir eser için öznsöz yazdığını söylüyor. İyi ki de böyle yapmış; bu sayede Cibran’ın yaşamındaki dönüm noktalarını hızlıca hatırlamış oluyoruz.
Mahmut Derviş hakkında yazılacak, söylenecek çok şey var şüphesiz. Fakat diyeceklerim bu yazının sınırlarını aşıyor. Yurtsuzluk ve göç var bu şiirlerde. Hakikate yaklaşan bir kayboluş var ki bu, aslını bulmakla mümkün bir kayboluş. Acıyı tüm gerçekliğiyle yaşamış ve tek hayali, hayal kırıklığı yaşamadan uyanmak olan bir şair var. İnsanı merkeze alan evrensel şiiriyle tüm zamanlara seslenen bir şair.
irkaç gün önce Kazablanka’ya, oradan da Magrip Sahrası’ndaki Layounne (Arapçası El-Uyûn) şehrine geldim. Atlas Okyanusu’nun kıyısındaki çöl burası. Kuzey Afrika’nın mimarisini taşıyan evleri, sessizliği ve tenhalığıyla, insanı geçici de olsa huzura, bir dostun varlığına kavuşturan bir ev gibi.
Kitapta yer alan ‘Tavla Oynayan’ ile ‘Hazır Senaryo’ adlı şiirler daha önce de tercüme edilmiş; ilk çeviriler, şairin Türkçeye ‘Duvarda’ adıyla çevrilen kitabında yer alıyor. Her iki çevirinin karşılaştırmalı olarak okunmasını özellikle önereceğim. Ben, Mehmet Hakkı Suçin’in çevirisini tercih ettiğimi belirtmeliyim.
Çeviri baştan savma, gerekli donanım olmaksızın yapılamaz. Çünkü bu “insanî” olmaz. Dile gereken hassasiyeti göstermek insanoğluna bir borçtur. Bu yazıda Mahmud Derviş’ten iki ayrı çevirmen tarafından yapılan çevirileri değerlendirmek istiyorum.
Birincisi, bir veya birkaç şiirini tesadüfen okuyup beğendiğim, fakat genel olarak şiirini bilmediğim bir şairi hiç çevirmiş değilim. İkincisi, genel olarak “derdini” paylaşmadığım; kaygılarını, söylemek istediklerini, dünyaya bakışını kendime yabancı bulduğum bir şairin şiirini hiç çevirmiş değilim. Üçüncüsü, ülkesini tanımadığım, kültürel altyapısına önemli ölçüde aşina olmadığım bir şairin şiirini hiç çevirmiş değilim.
Bu yazımda Mahmud Derviş’in “Sinûnû et-Tetâr” (Tatarların Kırlangıcı) adlı şiirinden bazı bölümleri Mehmet Hakkı Suçin ve Metin Fındıkçı çevirilerinden yola çıkarak karşılaştırmayı deneyeceğim.
استهدفت هذه الدراسة إلى النظر في موقف طلاب اللغة العربية وأساتذتها من تدريس اللهجات العربية في الجامعات التركية وذلك من خلال استبيان طُرِحَ عليهم لسبر مواقفهم وآراءهم.
Usulca kaldırdım bana bir hediye gibi sunulan kitabın kapağını. Açık kalmış pencereden içeri süzülen ürkek bir serçe gibiydim. Yüreğim ağzımda. Gözlerim her an bir yerlerden çıkıverecek sürprizlerin hazırlığında.
“Şiir Şiir Ayetler” Kur’an çevirisi alanına yeni iki anlayış getirmiştir. Birincisi Türkçeye yapılan çevirilerinde Kur’an’ın şiirselliğinin de hesaba katılması gerektiğidir. İkincisi ise çeviriler yapılırken tema bütünlüğünün gözetilmesine çekilen dikkattir.
حاولت في هذه الورقة الإجابة على الأسئلة الآتية: كيف بدأت الترجمة؟ كيف ساعدت الترجمة في تطوّر مهاراتي في تعلّم اللغة العربية وثقافتها؟ ما النصوص التي قمت بترجمتها بوصفها نقطة انطلاق لي؟ ما العوامل التي تكمن وراء اختيار هذه النصوص؟