
Bu gece sevgilimin göğsünde uyuyor Celile
Sürgün bir çocukluğu düşlüyor
Hermon’un sakalında yuva kuran.
Prof. Dr. Mehmet Hakkı Suçin
Ankara Üniversitesi, Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi, Arap Dili ve Edebiyatı’ndan mezun oldu. Yüksek lisans tezinde Mısırlı yazar Yahya Hakkı’nın öykücülüğünü ele aldı. Doktora tezinde Arapça-Türkçe çeviride eşdeğerlik sorunlarını ve stratejilerini inceledi. University of Manchester, The Centre for Translation and Intercultural Studies’de misafir akademisyen olarak çalıştı (2006).
Ulusal ve uluslararası düzeyde yabancılar için Arapça öğretim programları hazırladı. 2014 yılında Arabic Booker olarak bilinen Uluslararası Arap Romanı Ödülü’ne jüri üyesi seçildi. 2012 yılından bu yana Arapça-Türkçe dil çiftleri arasında edebî çeviri atölyeleri yürüttü.
Arap edebiyatından çok sayıda kısa öykü ve şiirin çevirmenidir. Akademik çalışmaları çeviribilim, Arap dili ve edebiyatı ve yabancı dil öğretimine odaklanmaktadır.
Halen Gazi Üniversitesinde öğretim üyesi olarak akademik faaliyetlerini sürdürmektedir.
Bu gece sevgilimin göğsünde uyuyor Celile
Sürgün bir çocukluğu düşlüyor
Hermon’un sakalında yuva kuran.
Mebruk aceleyle banyoya giriyor. Mesanesini son damlasına kadar sıcak suya boşaltıyor. Rahatlamış bir şekilde yatağına dönüyor.
Tek bir cümle ile tanımlamam istenseydi Şehavi’yi ve onun şiirinin kumaşını dokuyan duyguları “Şiirden önce ölüm vardı” derdim!
Ad vermek istemiyorum / Adaş olmak istiyorum ışığa,
Tutunmak istemiyorum / Yoldaş olmak istiyorum rüzgâra.
“Şiir Şiir Ayetler” Kur’an çevirisi alanına yeni iki anlayış getirmiştir. Birincisi Türkçeye yapılan çevirilerinde Kur’an’ın şiirselliğinin de hesaba katılması gerektiğidir. İkincisi ise çeviriler yapılırken tema bütünlüğünün gözetilmesine çekilen dikkattir.
Rüzgâra bırakmayı deneyeceğiz adlarımızı
Ufukta duracağız
Duymayı bekleyeceğiz uzak yokuşta
Gizlenişimizin sesini
Kırılmadığımızı iddia edeceğiz
Duysak bile yaralarımızın yankısını havada.
Bir fotoğrafımı çek
Yırtarken bütün bu fotoğrafları
Gel de bir hendek kazalım kazma kürek
Gömelim ölülerimizi tek yürek
Bugünkü araştırmaların kıvanç duyduğu bazı kavramları kökleştiren ulaşmak için hâlâ sabırla çalışıp didinmeye ihtiyaç duyulan ufuklara işaret eden elinizdeki kitap akademik edebi araştırmaların kilometre taşlarından biridir.
كان يا ما كان، في قديم الزّمان، كان هناك غُلامٌ يُدعى «كِيلُوغْلانْ» أي «الصَّبِيُّ الأقرَع»، يعيش في بلادٍ فيها الأخضر لا حَدَّ له في جِبالِها ووِدْيانِها.
كان يعيش مع أمِّهِ في بيتٍ صغيرٍ اتَّخَذاهُ مَلْجَأً لهما، وكان لهما حقلٌ صغيرٌ يَزرَعان ويَحْصُدان فيه. وكانا يملُكان أيضًا معزةً يَحْلُبانها.
Ürdün’de “Türkiye Günleri” etkinlikleri kapsamında Yunus Emre Enstitüsü tarafından “Türkçe ile Arapça arasında tercüme hareketleri” paneli düzenlendi.
Şam… Ey tutsakların pembe vagonu
Uzanmışım odamda
Yazıyorum, düş kuruyorum, gelip geçenlere bakıyorum
Yüce göğün kalbinden
Çıplak etinin titreyişini duyuyorum.
günüm boyunca uğruna yaşadığım an
bitince dağılır. kaçar elimden başsız
bir kuş gibi unutkanlığın kafesinden kurtulur, unutup son yumurtasını yuvasında.
Şiir, Londra’da bulunan ünlü sanat merkezi Southbank Centre uzmanları tarafından “Son Elli Yılın En İyi Elli Aşk Şiiri” listesinde yer almıştır.
Türkçe öğrenen ve öğreten Arapların yanısıra, Arapça öğrenen ve öğreten Türkler de kitabın hedef kitlesidir.
Modüler bir yaklaşımla yapılandırılan Arapça-Türkçe/Türkçe-Arapça Haber Çevirisi, Arapça çeviri derslerini okuyan veya çeviri yapmak isteyen öğrencilerin temel ve ileri düzeyde çeviri becerilerini geliştirmek amacıyla hazırlanmıştır.
Arapça-Türkçe karşılıklı çeviriyi çeviribilim açısından değerlendiren alanında Türkiye’de yayımlanan ilk akademik eser olarak bilinmektedir. Kitapta hem kuramsal hem de uygulamalı çeviribilim konuları iç içe işlenmiştir. Sözcük, eşdizim, deyim ve atasözleri çevirilerinde karşılaşılan sorunlar ve bu sorunları aşmak için izlenebilecek çeviri stratejileri çeşitli düzeylerde analiz edilmiştir. Genel anlamda çeviribilim ve özelde Arapça-Türkçe karşılıklı çeviriyle ilgilenen herkes için vazgeçilmez bir başvuru kaynağıdır.
Özetle, okurların ufkunu açacak, araştırmacıları düşündürecek ve genel olarak çeviri tarihlerinin, bilimiyle, fikir evrimiyle, diliyle, edebiyatıyla kültür tarihlerine nasıl ışık tuttuğunu gösteren somut bir örnek, çözümleyici bir çalışma. Bütün bu özellikleriyle, aynı zamanda başta Arap dili ve edebiyatı, çağdaş Arapça-Türkçe, Türkçe-Arapça yazılı ve sözlü çeviri programlarında fevkalade yararlı olacak bir kitap.
Sanki mutlu olmak için yaratıldık!
***
: Sanki Temmuz’da sincap olarak dönüyorum
Bir tarlakuşunun peşine takılıyorum:
Eğlenen bir ayartmayla
Kişilerimi terk ediyorum
Ve fıstığı.
Mehmet Hakkı Suçin: Made for Each Other – the short story and Zakaria Tamer
Derler ki Doğu’yla Batı asla bir araya gelmez
Fakat ben ve Isabella
Buluşuruz her gün
Birbirimizi aradığımız bu yolculukta.
başarmak istediğim kültürel bir düşüm var. Arap edebiyatının şiir, öykü, roman, tiyatro türlerindeki seçkin eserlerini Türkçeye çevirecek yetkin çevirmenlerden oluşan bir ekip kurmak istiyorum
İlk karınca ağacın altına uzanıp yatan Mahmud İbn Abdullah ez-Zubeyri’nin ayak parmağından yukarıya doğru emeklediği sırada bir an gözü ona takıldı. Bu cılız yaratığın dev bedenini tırmandığını görünce gevrek gevrek güldü.
Daralıyor kaldırım
Daralıyor boşluk
Biz daralıyoruz.
Oxford, Beyrut, Ankara ve Mardin arasında geçen yarışta adayların sunumlarının ardından yapılan oylamada 2017 AIDA Konferansı’nın Gazi Üniversitesi öğretim üyesi Doç. Dr. Mehmet Hakkı Suçin başkanlığında Ankara’da yapılması kararlaştırıldı.
Sormayı düşündüm Seamus Heaney’ye mavi kenarlıklı yeleğinin cebindeki o kâğıdı! Aklıma gelmedi alelacele yazdığı bir şiir olduğu. Bir parfüm kokusu burnuma gelmedi ki bir hayranından diye düşüneyim. Birkaç kez elim cebinden aşırmak istedi onu, ama her seferinde kurnaz bir tebessüm doldurdu tatlı yüzünü.
يروي هذا الكتاب الموسوم “ألفية من الأدب التركي” قصة تطور تلك الأساليب والأنواع الأدبية وتطورها في الأرض التركية عبر مسار ألف عام.
Kız çocuğu tuvaletten bana sesleniyor: “Anne! Kurtçuk!” Kakasını iyice kontrol ediyorum. Gerçekten bağırsak parazitleri var içinde. Birkaç dakika önce ancak oturabildiğim iş başvurusu dilekçesini doldurmak için geri dönüyorum.
Senin adından bir nehir doğar
Bir güneş doğar
Ve bir gül yaşar kıyametine kadar
O halde aynanla kes şüpheyi
Azize güzel bir kız. Kara kediden korkar. Şeyh Said’in karşısına oturduğunda endişeliydi. Şeyhin yabani bakan siyah gözleri, giderek artan endişeli halinden kurtulmak isteyen Azize’yi kuşatıyordu. Bakır bir kaptan yükselen tütsü kokusu Azize’nin burnunu dolduruyor, yavaş yavaş etini uyuşturuyordu.
“Demek kocanın sana geri dönmesini istiyorsun?” dedi Şeyh Said.